HANGİ NAMAZ?

“Mecnun, namaz kılan bir adamın önünden geçer!
Bunun üzerine adam:
- Ey Mecnun! Beni görmüyor musun da namaz kılarken önümden geçiyorsun? diye ihtar eder!
Mecnun da:
- Be adam! Ben Leylâ'yı düşünürken seni görmedim. Sen Mevlâ'yı düşünürken beni nasıl gördün? 
Deyip sözü bağlar!”

Hangi Namaz? 
Vakti gelince bir yükten kurtulmak istenircesine alelacele kılınan bir namaz mı?
Yoksa bir randevuya icabet edercesine titizlenilen bir namaz mı?
‘Ha bugün başlarım ha yarın!’ Denilerek gurbeti uzatan bir namaz mı?
Yoksa ‘fırsat elde iken bir amel kazan’ düsturuyla sılaya dönülen bir namaz mı?
Sevgiliden bîhaber hasretle kavrulan bir bînamaz mı?
En Sevgiliye kavuşma şevkiyle vuslata koşulan bir namaz mı?
Yatıp kalkmaktan ibaret, yorgunluğu cabası ruhsuz bir namaz mı?
Her anı zikir ve tefekkürle yoğrulmuş cana can katan bir namaz mı?
İçinde dünyalık her şeyin kotarıldığı gösterişli bir namaz mı?
Dünya batsa hislendirmeyen takva yüklü bir namaz mı?
Kul hakkıyla Huzur’a çıkmaya cüret eden savruk bir namaz mı?
Gönül Kâbe’sini inşa ederek razı olunmuş bir namaz mı?
Unutma! bu kıldığın son namazın olabilir.
Ona göre tekbirini al!
Azamet Sahibi’nin önünde rükû et, secdeye var!
Sen bu yazıyı okurken bir vakit daha gelecek.
Randevunu oluştur şimdiden.
Randevu Sahibi çok Aziz, çok Cömert bilesin.
Yüce Makamından sana tenezzül ediyor; 
Hanesinde kabul buyuruyor senin gibi bir acizi.
Sen ki urûç ediyorsun tıpkı Kutlu Nebi’nin miracı gibi.
Yükselmek için alçalmalısın O’nun önünde azizim!
Ta ki başkalarının önünde eğilip bükülmemeyesin!
Kibir sahibi İblis bir kez direndi, Şeytan oldu.
Âdem toprak misali tevazuyu tercih etti, İnsan oldu.
Lâ demelisin sahte ilahlara ancak Allah için.
Alemlerin Rabbine hamdetmelisin, Huzur’a kabul ettiği için.
Ancak O’na kulluk edip yalnız O’ndan dilenmelisin.
Nimet verdiklerinin yolu Sırat-ı Müstakim’e girmek için.